21 Ağustos 2015 Cuma

Balık Kafası Evren Konakçı

   Çok geçmiş zamanlarda, bir Yahudi ile bir Konyalı Anadolu'nun bir hanında aynı masada yemek yerlerken tanışırlar. Ve sohbete koyulurlar, nerden, kimsin ne iş yaparsın gibi... İkiside tüccardır.Anadolu'yu dolaşıp mallar satarlar.
    Yahudi, "çok şükür malımın hepsini sattım ama cok yoruldum" der."Şimdi İzmir'e dönmek gözümde büyüyor"der. "Neden?" diye sorar Konyalı. "Ne atım var, ne at arabam ve yorgunluk bir kenara dönüş masrafım var" der Yahudi. Konyalı düşünmeye baslar. Ticarette daha yenidir ve O meşhur Yahudilerin ticari kabiliyetinden yararlanmak öğrenmek istemektedir. Konyalı Yahudiye teklif yapar. "Benim at arabam var, seni para almadan götürürüm yalnız sende malımı satmaya yardım edeceksin" der. Yahudi "tamam" der.
     Ertesi gün Anadolu'nun bozkırından İzmir'e doğru yola çıkarlar.Konyalı mallarını Yahudi yardımıyla satarak İzmir'e varmışlardır. Konyalı çok mutlu mallarının hepsini satmış hemde iyi fiyattan. Konyalı sormuş "sizin bu ticari aklınızın, kabiliyetinizin sırrı ne?" Yahudi "biz hep balık kafası yeriz" demiş. "Nasıl yani demiş"? Konyalı. "Yani balık beyni yeriz, kafayı omurgadan kırar beynini hüpletiriz"demiş,  Yahudi.
     Neyse İzmir'e deniz kenarına kadar gelmişler. Yahudi, "gel güzel bir balık yiyelim" demiş. Konyalı "tamam ama kafayı ben yerim" demiş. Yahudi ses etmemiş.  Oturmuşlar balıkçı lokantasina siparişi vermişler. Kocaman balik mis gibi gelmis masaya.  Konyalı hemen atlamış "kafa benim" demis. Yahudi "tamam" demiş. Kafa Konyalı'ya gövde Yahudi'ye. Konyalı beyni hüpletmis, kafanin orasini burasını miciklarken, Yahudi gövdeyi bitirmiş.  Konyali kafasini kaldırmış, sağ sola bakmis sonra Yahudiye bakmış, "ben doymadım" demiş.Yahudi de "bak gördümü akillaniyorsun" demiş.