GİRİŞ
Sudan Tarihi
Sudan tarihi eski olan bir Afrika ülkesidir. Milat
önce 5000 yılına kadar uzanan bir tarihi vardır. Sudan’a “Siyahların Ülkesi”
denir. 1956 yılında İngilizlerden bağımsızlığını kazanıp Sudan Cumhuriyeti
olmuştur. Resmi Dili Arapça ve İngilizce’dir. Ekonomisi tarım, hayvancılık,
çeşitli değerli madenler ve petroldür. Afrika’nın doğusunda yer alan Sudan, kuzeyde Mısır, kuzeybatıda Libya, batıda Çad,
güneybatıda Orta Afrika Cumhuriyeti, güneyde Uganda, doğuda Eritre, güneydoğuda
Etiyopya ve kuzeydoğuda Kızıldeniz ile çevrili bir devlettir. Jeopolitik açıdan
önemli bir yerdedir. Yaklaşık 2,5 milyon kilometre karelik yüzölçümüyle Afrika
Kıtası’nın en büyük ülkesi Dünya’nın 16. büyük ülkesiydi. 9 Temmuz
1
2011’de Güney Sudan’ın
bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte yüzölçümü, 1 milyon 886 bin kilometre
kareye düşmüştür. 40 milyona yaklaşan nüfuslu ülkede Afrikalılar (çoğunluk), Afrikalı
Araplar ve Çeşitli Etnik Gruplar (Kabileler) yaşamakta ve 400’ün üzerinde etnik
dil konuşulmaktadır. Ülkenin yüzde 97’si Müslüman olup Hıristiyanlar da
yaşamaktadır. Mısır’ın Osmanlı Devleti’ne geçmesi ile 1517 yılında Osmanlı’nın
Sudan Bölgesi’nde etkileri görülmüştür. Func Sultanlığı daha güneye çekilmiştir.
İngilizler 1881 yılında Mısır’ı işgal etmiştir. İngilizler Mısır’ı ele
geçirince sonraki yıllarda Mısır Hidivi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın İngilizlerin
yardımı ile bölgeye saldırınca Func Sultanlığı tarihe karıştı. (1916)
Birinci Sudan İç Savaşı
(1955-1972)
Sudan’ın bağımsızlığını kazanmasından önce
çatışmalar başlamıştı, Kuzeyli ve Güneyli gruplar arasında. Devlet yönetimi olağanüstü
hâl ilan ederek, 8000 kuzeyli askeri, güney bölgelerine kaydırdı. İç savaş
resmen başlamıştı. İç savaş olurken, Sudan bağımsızlık ilan etti.
Birinci Sudan iç savaşında 600
bine yakın insan hayatını kaybetmiştir. İç savaş sebebiyle evlerini, hatta
yurtlarını kaybeden insan sayısı 100 binden fazladır.
2
İkinci Sudan İç Savaşı (1983-2005)
Eylül 1983’te Başkan Cafer Nimeiri,
Sudan’da şeriat kanunlarının geçerli olduğunu belirtti. Buna karşı başlayan
isyanlarla ikinci iç savaşın başladığı anlaşılıyordu. 1983-2005 yılları arası
süren iç savaşta, halktan çok sayıda insan öldürüldü, tecavüzler ve mal gaspları
yaşandı. Tahmini olarak 200.000’den fazla insan da kaçırılmış veya kayıp
olmuştur. Komşu ülkelerin baskısıyla sonuçsuz olan bir çok barış görüşmeleri
yapılmıştır. Fakat 2003 yılında taraflar arasında başlayan barış görüşmeleri 2005
yılı Nairobi’de Barış Antlaşması ile sonuçlandı.
Bu anlaşmaya göre;
·
Güney bölgesi 6 yıl boyunca otonom kalacak ve
sonrasında bağımsızlık için halk oylaması yapılacak (2011 yılında)
·
Petrol gelirleri yarı yarıya paylaşılacak,
·
Kamu görevleri nüfus yapısına göre paylaşılacak
3
·
Şeriat kuralları kuzeyde devam edecek, güneyde
seçilmiş Parlamento’nun kararına bağlı olacak,
İkinci Sudan iç savaşında ölen insanların sayısının 1,9 milyon, evlerinden
yurtlarından edilen insanların ise 4 milyondan fazla olmuştur. Sudan hükümeti
çok ciddi insan hakları ihlali yapmıştır. Bunların başında köy basma, yakma ve
yağmalama ve tecavüz gibi olaylar vardır. Özellikle Sudan hükümetinin ülkenin
batısındaki Darfur bölgesinde etnik temizlik ve devlet terörü uygulamaları olmuştur.
Barış anlaşmasından 6 yıl sonra 2011 yılında Güney Sudan bağımsızlığını ilan
etmiştir.
DARFUR TARİHİ
Arapça ’da Furlar’ın Ülkesi (Yurdu)
anlamına gelen Darfur ülkeni batısında yer alır. Darfurlular Arap olmayan
Müslümanlar ve etnik köken olarak Fur, Zaghawa, Masalit ve bazı azınlık kabilelerinden
oluşur. Kendi içinde Üç Bölgeye ayrılır. Kuzey, Orta ve Güney Darfur olarak. Kuzeybatıdan
Libya, batıdan Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti ile komşudur. Yüzölçümü 493.180
km² dir. Yaklaşık 7 milyon nüfusu vardır. Ekonomisi tarım ve hayvancılıktır.
Darfur petrol ve değerli madenlere sahiptir.
4
DARFUR SORUNU
1998 yılında Hükümet baskılarına ve
ayrımcılığa karşı Darfurlular, Fur, Masalit ve Zaghawa kabileleri başta olmak
üzere Sudan Özgülük Hareketi/Askeri (SLM/A) Abdülvahid Muhammed Nur ve Minni
Minnawi önderliğinde, Adalet ve Eşitlik Hareketi (JEM) ise Dr. Khalil İbrahim silahlı
güç oluşturuluyor.
Bu örgütleri destekleyenler; Güney Sudan, Çad 2010
yılına kadar Libya 2011 yılına kadar, Uganda 2015 yılına kadar
desteklemişlerdir. Darfurlular oluşturdukları güçlerle 2001 yılında isyanları
başlatıyor.2002 yılında SLM/A ve JEM güçleri Nyala ile Tur arasında bir
garnizona saldırıyorlar. Bu saldırıda 200 hükümet askeri gücü ölüyor. 2003 yılında
yeni bir saldırı gerçekleştiriyorlar. SLM/A ve JEM silahlı güçleri El-Faşhir
5
şehrinde havaalanı baskını
gerçekleştiriyorlar. Darfurlu örgütlerin düzenledikleri baskında 100’e yakın hükümet
askeri ölüyor. Hükümetin çok sayıda askeri teçhizatlarına zarar görmesi neden
oldular. Dahası General İbrahim Büşra ile 50’ye yakın asker esir alınmıştır.
Gerçekleşen bu baskınlar son damla
oldu denilebilir, Sudan Hükümeti tarafından. Sudan İç savaşından dolayı Sudan
askeri gücü zayıflamış ve yorgundu. Bu yüzden Sudan Hükümeti Janjavid denilen paramiliter
grubu destekleyerek Darfurluların üzerine gönderdi. Janjavidler – İngilizce
Janjaweed- Arapça Jangawit (Atlı Şeytanlar veya Atlı Cinler denilmekte)
Paramiliter bir grup. Aslında bir çeşit çete. Ordudan ayrılanlar ve ilişkiliği
kesilenler, azılı suçlular ve bir takım işsiz ve Arabist gençlerden kurulan bir
çete. Ömer El- Beşir hükümetinin Janjavidleri desteklemesi saldırıların
bastırılması yerine, işlerin kontrolden çıkmasına sebep olmuş çok vahim
olayların yaşanmasına sebep olmuştur.
6
İNSANİ MÜDAHALE VE KORUMA SORUMLULUĞUNDA
DARFUR
Katliam Başlıyor
2003 -2004 yılı çatışmalar etnik
temizliğe dönüşüyor. Köy baskınları, kutsal yerlere ve okullara baskınlar,
yağmalama, sivillere cinsiyet ve yaş ayırmadan öldürme, çocuklara dahil tecavüzler…
Çad
N'Djamena ‘da İnsani Ateşkes Anlaşması 11 Nisan 2004 imzalanıyor ama etkili
olmuyor. Birlemiş Millet Güvenlik Konseyi (BMGK) 18 Eylül 2004 tarihinde ve
1514 sayılı kararla Birleşmiş Millet Genel Sekreterliğe ’ne (BMGS) bir komisyon
kurulması için yetki vermiştir. 5 kişilik soruşturma ekibi 25 Ekim 2004 yılında
çalışmaya başlamıştır. 25 Ocak 2005’te BMGS ‘ye rapor sunulmuştur.
İlk araştırma raporu: Darfur’da BM
raporlarına göre 180 bin kişi ölmesi, 1,3 milyon kişinin evsiz kaldığı ve Çad’a
doğru göç etmiştir. Ama raporda etnik temizliğe ve soykırım kanıtı yoktur
denmiştir. Sudan yönetimi 10 bin kadar kişinin öldüğünü belirtmiştir. Bu rapora
göre 31 Mart 2005 tarihinde BGMK ‘nin aldığı 1593 sayılı kararla Darfur’daki
olaylar uluslararası barışı ve güveliği tehdit ettiği gerekçesi Uluslararası
Ceza
7
Mahkemesi’ne (UCM) sevk ettirmiştir.
Bütün bu gelişmeler ışığında geçmiş
BMGK ve BM üyelerinin geç karar almaları geç harekete geçmeleri geçmişte başka
ülke (Ruanda, Srebrenitsa gibi) katliam ve soykırımlarında olduğu gibi benzer
olayların yaşanmaması Kofi Annan şu açıklamayı yapmıştır.
Kofi Annan, “Eğer insancıl
müdahale egemenliğe karşı kabul edilemez bir saldırı ise, bir Ruanda’ya, bir
Srebrenica’ya, insan haklarının ağır ve sistematik ihlallerine nasıl karşılık
vermeliyiz?” diye sormuştur.
The International Commission on
Intervention and State Sovereignty (ICISS) / Uluslararası Müdahale ve Devlet
Egemenliği Komisyonu raporu da bu soruya yanıt aramaktadır. Bu Komisyon,
Lloyd Axworthy, Kanada Hükümeti, Kanada Hükümeti'nin yetkisi altında Gareth
Evans ve Mohamed Sahnoun tarafından eşbaşkanlık edilmiş ve BM Genel Kurulu üyelerinden
2000 yılında oluşturulmuştur. Koruma Yükümlüğü ve Müdahale ’den bahsetmektedir
ve de şartlarını tartışmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD)
Dışişleri Bakanı Colin Powell, 2003 yılında Sudan hükümetini ve milis grupların
Darfur bölgesinde
8
soykırım yapmakla suçladı. Colin
Powell Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nde yaptığı açıklamada, “Darfur'da
yaşananları araştıran ekiplerin topladığı bilgilerin, kendisini bu yönde bir
yoruma yönelttiğini söyledi. Powell ayrıca Darfur'da soykırımın belki de hala
devam ettiğini” belirtti. ABD Dışişleri Bakanı, “Sudan Yönetimi'nin, Janjavidler
olarak bilinen milislerin faaliyetlerini durdurmak için gerekeni yapmadığını”
söyledi. Colin Powell, uluslararası aktörleri olaylara müdahale etmeye çağırdı.
ABD ‘de hem İnsan Hakları Örgütleri yaptıkları gösterilerle hem de Medya dahi
müdahale edilmesi yönünde baskı yapıyordu. 2007 yılında inisiyatif alarak Sudan
hükümeti gelirlerine ve işlemlerine Bankalar nezdinde bloke koyup yaptırım
uyguladı.
Diğer taraftan Darfur’daki olaylar
için hazırlanan bazı raporlarda İngiltere Parlamentosu ölen insanların 300 bin,
Uluslararası Af örgütü 280 bin, BM raporuna göre 400 bin kişinin öldüğü var
sayılmaktadır. Evsiz kalıp göçe zorlanan insanların 4 milyonu bulduğu
belirtilmektedir. Bu rakamların hepsinin tahmini olmasının sebebi zaten tam
olarak Darfurlular’ın sayıları bilinmemektedir. Dahası ve en önemli bu ölen
sadece çatışmalarda ölenler. Köy baskını sonucu ölümler, yağmalama, yaralama, tecavüz
ve zorunlu olarak topraklarından terk etme sırasındaki, sağlık yardımı alamama ve
9
çatışmadan dolayı gıdaya ulaşamayıp
açlıktan ölenlerin sayısı yoktur. Bu yüzden raporlarda belirtilen sayıların çok
çok üstündedir, ölümler. Sudan Hükümeti ise sadece “10 bin kişi ölmüştür” diye
açıklama yapmıştır.
2005’te 1590 sayılı kararıyla 10.000 kişilik
bir Sudan BM Misyonu ’nu (UNMIS) kurmuş ve bu gücün Darfur’da barışı sağlamak
için Afrika Birliği gücü (AMIS) ile çalışmasına karar vermiştir. 29 Mart
2005’te 1591 sayılı kararıyla Sudan hükümetinin Janjavidler konusunda herhangi
bir girişim de bulunmamıştır. Afrika Birliği Örgütü Nisan 2006’da Sudan
hükümeti ile isyancı gruplar arasında bir Darfur Barış Anlaşması yapmıştır. Fakat
imzalayan tek grup SLA/M’nin Zaghawaları temsil eden Minni Minnawi olmuştur. Fur
halkını temsil eden JEM ve SLA/M’nin diğer liderleri imzalamamıştır. Bunun
sebebi Janjavidlerden Sudan Hükümeti desteğinden vazgeçmeyecek şüphesidir.
Aynı
zamanda ABD eğer 31 Aralık 2006’ya kadar Sudan hükümeti Darfur’daki sivillere
karşı işlenen suçları durdurmaz ve durduramazsa ve BM-Afrika Birliği Örgütünü
kabul etmezse başka adımlar atacağını belirtmiş ve bu açıklanmamıştır.
2006’da Afrika Birliği Örgütü koruma
görevini yerine getiremediği için
10
NATO desteği istemiştir.
Daha sonra bu yapılanma BMGK’nin 31 Temmuz 2007 tarih ve 1769 sayılı kararla
7.bölüm çerçevesinde Afrika Birliği ve BM güçlerinden karma olarak
oluşturulması öngörülen Afrika Birliği ve BM Darfur Karma Harekâtı (African
Union-United Nations Hybrid Operation in Darfur-UNAMID) adıyla Darfur’da görevi
devretmiştir. Toplamda 20 bin civarı üniformalı az sayıda sivil personel ve bu
gücün Afrika Birliği Örgütünün yerini almasına karar vermiş, Sudan bu girişimi egemenliğine
yönelik bir girişim olarak görmüş bu gücün yerleştirilmesini kesinlikle
reddetmiştir.
Burada Çin Halk Cumhuriyeti bu
konuşlanmayı veto etmiştir. Bunun üzerine ABD 2008 yılında Pekin Olimpiyatları
için boykot kararı alınabilir tehdidinde bulununca Çin geri adım atmıştır. Burada
bir il yaşanmıştır ve ilk defa bir “Egemen” devlet (yani Çin) başka bir
“Egemen” devleti (Sudan) bir askeri konuşlanma (bir ülkenin kendi topraklarında)
için ikna etmiştir.
Bu
yapının görev süresi ve askeri ve sivil personel sayısı her sene yenilenerek artmıştır.
Fakat sayı (ABD asker sayısı) zamanla özellikle 2017’de ABD Başkanı Donald Trump
tarafından düşürmüştür.
Uluslararası Ceza Mahkemesi
açısından gelişmelere ve sonuca
11
bakarsak; 27 Şubat 2007’de ise
Başsavcı eski Sudan içişleri Bakanı Ahmet Muhammed Harun ve Janjavid liderlerden
Ali Kushayb’ın tutuklanmasını talep etmiş, 2 Mayıs 2007’de ise ilgili daire
tutuklama kararları çıkarmıştır. 4 Temmuz 2008 tarihinde UCM savcısı Sudan
devlet başkanı Ömer El Beşir hakkında iddianame hazırlamış, soykırımdan,
insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları bakımından tutuklanarak UCM ‘de
yargılanmasını talep etmiştir. 4 Mart 2009 tarihinde UCM Hazırlık Dairesi I’in
aldığı kararla El Beşir’in insanlığa karşı suçlar, savaş suçları, işkence ve
tecavüz suçları bakımından yargılanması için tutuklanmasına karar vermiştir.
UCM savcılığı bu karara itiraz etmiştir. El Beşir’in diğer suçlar yanında
soykırım suçları bakımından da yargılanması gerektiğini, Darfur’daki olayların
soykırım sözleşmesinin ilgili maddeleri gereğince soykırım suçlarının
belirleyici özellikleri karşıladığını ifade ederek UCM’nin Temyiz Dairesine
başvurmuştur. Temyiz Dairesi, savcılığın bu yöndeki itirazını kabul etmiş ve El
Beşir’in diğer suçlar yanında soykırım suçları bakımından da yargılanması gerektiğini
öngörerek Hazırlık Dairesi I’in kararını yeniden gözden geçirmesi gerektiğine
karar vermiştir. Bunun üzerine Hazırlık Dairesi- I’in 12 Temmuz 2010 tarihinde
aldığı kararla El Beşir’in Darfur’da işlenen diğer
12
suçlar yanında soykırım suçları
bakımından da yargılanması için tutuklanması gerektiğine karar vermiştir.
Bütün bu gelişmelerden
bağımsız, fakat uluslararası yaptırımlardan dolayı da ülkede ekonomik kriz
oluşmuş ve başlayan gösteriler ile birlikte rejime karşı eylemlere dönüşmüş, Ordu,
11 Nisan 2019'da askeri darbe ile Ömer el-Beşir'in 30 yıllık iktidardan indirip
tutuklamıştır.
ICISS raporu’na göre “Koruma
Sorumluluğu” üzerine özet bir değerlendirme yapmak gerekirse, Devletlerin
halklarına karşı sorumluluğu vardır. Devlet iş savaşı bastırmakta yetersiz veya
isteksiz ya da Devletin bizzat baskısı ya da şiddeti durumunda Uluslararası
toplum müdahale yetkisi esnetilir diyor. BM şart madde 2’ye 7 bu hakkı tanıyor.
7 bölümün 39,41 ve 42 maddeleri destekte bulunuyor. Çünkü Uluslararası toplum ABD’nin
öncülüğünde Sudan Hükümeti’ne karşı önleme sorumluluğu ilkesinde gerekli
uyarılar ve yaptırımlar getiriyor. Çünkü Sudan Hükümeti Janjavidler adlı
paramiliter grubu Darfurluların üzerine gönderip orantısız güçle etnik
temizliğe dönüşen güçle, köy baskınları, yağmalama, tecavüz, cinayet gibi bir
takım suçları önlememiş önlemekte isteksiz davranmıştır. Bu bir Egemen’in
halkına ve uluslararası topluma karşı sorumluluk dışına çıkmaktır. Uluslararası
toplu her şeye rağmen bazı Egemenler veto etse bile
13
BM şart Madde 2’ye dayanarak
Egemenlik hakkına saygı duymuştur. Afrika Birliği Örgütü ile bu görülmüştür. Uluslararası
toplum Sudan’a veto girişimleri olsa da Nato destekli askeri güç
konuşlandırmıştır. Ama çatışmaları durdurmak ve sivilleri koruma altına
almaktır. Bu doğru bir amaçtır. Bu Sudan Hükümetine karşı bir tepki verme
sorumluluğu olarak son çare olarak uygulanmıştır. Fakat barış inşasına
bakıldığına tam başarı görülmemektedir. Egemenliğe ve siyasi yönetim biçimine
dokunulmamıştır. Yani dışardan uluslararası Sorumlu yöneticiler UCM’de ceza
almıştır. Fakat mağdur olan Darfurlular fazla bir iyileştirme olmamıştır. Ufak
çatışmalarla ölümler devam etmekte ve hala büyük çoğunluk Çad sınır bölgesinde mülteci
olarak yaşamaktadır. Daha istekli bir
müdahale olsaydı Başarı Şansı olur muydu? Kesinlikle olurdu. Çünkü aslında
Sudan Hükümeti’nin buna karşı çıkacak gücü yoktu Janjavidler’ in ise BM gücü ve
diğer güçlere direnecek teçhizatı yoktu ve sayısı ve kabiliyeti yoktu.
SONUÇ
Darfur’a Çin’in ve Rusya’nın veto
müdahalesi ile uzun süre müdahale edilememiştir. Özellikle Çin’in. Çünkü Çin
Halk Cumhuriyeti’nin önemli Petrol yatırımları olduğu için müdahale etmek ve de
ettirmek istememiştir.
14
Rusya ‘nin silah satışı iddiaları
vardır. Dahası Rusya, Amerika İngiltere ve Fransa ‘nın bölgenin enerji
kaynaklarının da söz sahibi olabileceği etkisi ile veto etmiştir. Aslında
Fransa ‘da biraz isteksiz davranmıştır. Çünkü Çad ile ilişkileri vardır ve
mülteciler Çad’a gitmektedir. Bu müdahale ile daha fazla akım olacağını ön
görmektedir.
Bütün bu durumlara baktığımızda Uluslararası
Devletler açısından müdahale konusunda koruma sorumluğu açısından çok fazla
istek yoktur. Çünkü müdahale kararı çıktımı, diğer Devletlerin asker vermek
gibi zorunluluğu olduğun için Birleşmiş Milletler’e, kimse buna
yanaşmamaktadır. Burada resmi Bölgesel Örgütler güç olarak devreye girmektedir.
Fakat Bölgesel Örgütlerin gücü de yetersiz olduğu için Nato devreye gitmekte.
Bu da askeri boyuttan çok teçhizat anlamında ortaya çıkmaktadır. Çünkü diğer
devletler NATO ‘nun egemenliğe müdahale anlamına gelecek diye sıcak
bakmamaktadır. Çünkü Egemen güçler özellikle 5 daimî üyenin kendi arasındaki
çıkar çatışmaları veya isteksizlikleri Koruma ve Müdahale sorumluluğunu çaresiz
bırakmaktadır.
15
KAYNAKLAR;
·
Tarihsel ve Siyasal Boyutuyla Darfur: Çatışma,
İnsani Kriz, Uluslararası Müdahale ve Barış Şansı Prof. Dr. Mehmet Dalar
·
İnsanlık Suçu ve Soykırım Tartışmaları
Bağlamında Darfur Sorunu ve Türkiye Prof. Dr. Mehmet Dalar
·
File:///C:/Users/hp/Desktop/BM%20VE%20KORUMA/Darfur/KRESELENERJREKABETVEDARFURSORUNU.pdf
(küresel enerji rekabeti ve Darfur sorunu Doç. Dr. Mürsel BAYRAM
·
Yerel ve Küresel Boyutlarıyla Darfur Sorunu
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Doç. Dr. Mürsel BAYRAM
·
Darfur: Koruma Yükümlülüğü ve İnsancıl Müdahale
Kavramları Çerçevesinde Bir İnceleme Funda KESKİN Doç. Dr., Ankara
Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
·
Sudan: Çalınan Devrimler, Darbeler, Darfur
Katliamı ve El Beşir - Haluk Kalafat – bianet Haluk KALAFAT
·
421961 (dergipark.org.tr) Darfur’da Yaşanan İç
Savaşı Anlamak Hasan ÖZTÜRK
·
Birleşmiş Milletler Barışı Koruma Misyonu:
Darfur Analizi (tuicakademi.org)
·
Genocide in Darfur: Investigating Atrocities in
the Sudan. Edited by Samuel Totten and Eric Markusen. New York, NY: Routledge,
2006. (usf.edu)
·
Birleşmiş Milletler-Afrika Birliği Darfur Misyonu-
Vikipedi (wikipedia.org
·
Darfur - Vikipedi (wikipedia.org)
·
Darfur Savaşı - Vikipedi (wikipedia.org)
·
https://www.insamer.com/tr/?output=pdf&type=post&id=4550
Unutulan Kriz Darfur