30 Nisan 2015 Perşembe

Türkiye'nin Yargı Halleri

     Yargının içinden biri olarak (istemeden zorunlu olarak) ve genel anlamda hasbel kader ciddi hukuk bilgisi sahibi olacak kadar seneler geçirdim. Şu an Yargının içinde bulunduğu durumdan tabiki siyasetten yola çıkarsak, kimse memnun değil. Bunun hükümet tarafından olduğunu iddia ediyorlar.
     Peki gerçekten böyle mi? Mükemmmel bir yargı sistemimiz (teknik anlamda, alt yapı anlamında, eğitim anlamında, insan kaynağı ( hakim savcı avukat)  ) var mıydı?. Bunu cevabını, koca bir HAYIR olarak verebilirim. Ama yukarıda belirtiğim insanlar bunu kabul etmiyor.İçlerinde birkaç sağ duyulu kişi hariç. Kısaca Yargı kötüyüdü, bugün daha kötü.Soruşturmasız kapatılan dosyalarımla, adil olmayan yargılanmalarımla, cevapsız sorularımla, gerekçesiz kararlarımla..
     Bundan 12 yıl önce çevremdeki insanlara, son birkaç yıllardır sosyal medya aracılığı ile mesaj anlamında anlatmaya çalışıyorum. Yaşadıklarımı, gördüklerimi bir kaç köşe yazarına da anlattım. Gelen ve genel cevaplar, "Yargıyı yıpratmayalım". Ben, 12 yıl önce anlatmaya başladığımda idda edildiği gibi Adalaet ve Kalkınma Partisi'nin  "A" si yoktu. Ama Yargı ile ilgili hamlelerin yapılacağı ilk hükümetin Adalet Bakanı olan Cemil Çiçek'in  Fatih Altaylı'nın programında söyledikleriydi. Daha sonra Başbakan R. Tayyip Erdoğan'ın, Uğur Dündar'ın programında  "yargının içine sızmışlar" demesi. Hatta "ağzından farklı bir kelimemi çıkacaktı "sızmışlar" dedi tartışması bile yapıldı. "Sızmışlar" dediği kötü niyetli görevlilerdi. Rüşvet yiyen, adam kayıran, hemşericilik yapan vs...
     Yani aslında "yargının kötü" olduğu biliniyordu ama kimse bunu söylemiyor, "Yargıyı Yıpratmayın" adı altında örtüyordu.Adalet ve Kalkınma Partisi bunu biliyordu ve iyi bir damar yakaladı. Akp Hükümeti ile bugünkü "Yargı" işte böyle oluştu. Görevini kötü niyetli kullandı diye "hakimler" tutuklandı. Bu yazıyı yazmadan bir kaç saat önce!
     İşte yargıda şeffaflık olsaydı, hatalı veya taraflı karar çıktığı idda edilen kararlar incelenseydi yani vatandaşın şikayetleri incelense Yargın içindeki kötüler temizlenseydi.Yargı bugün böyle olmazdı.
     Birde şu söylenirdi hep, aslında sorulurdu. "Avukatınız sağlam mı?" Kimse acaba "hakim savcı sağlam mı?" diye söylenmiyordu! Malum Ergenekon-Balyoz  davalarını ve şimdi olanları görüyorumda, bana sorulan soru aklıma geliyor. Ne kadar trajikomik!
12 yıl önce "Yargıya Karışmayın" diyen köşe yazarı bugün "Yargıya Güvenmiyorum" diyor. Bende yazısnı okuduğumda içimden, "ben demiştim ama yargı senin yargındı değil mi ? dedim.
     Bir küçük akıl. Hiçbir karar kesin değildir ve her dava şahsi değil, konusu ile ve kararıyla kamu (halk) davasıdır.Haklı olduğunuzu ve haksızlığa uğradığını inanıyorsanız sonu kadar gidin.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder