2 Ağustos 2017 Çarşamba

Evren Konakçı Tekzip Haber


Yayını okuduktan sonra detaylar aliosmankonakci.blogspot.com 'da

        EVREN KONAKÇI olarak Hürriyet Ege Gazetesi 15.01.2010 tarihli  miras davası mutsuz davası bitti, Bahri karataş habere  kısmen TEKZİP. Bu haberi yapan muhabir ile hiçbir görüşme yapılmamıştır.Hiç bir şeklide karşılaşılmamıştır.
 
       İlk önce miras davası mutsuz bitmedi. Haksız Bitti. Mutluluğumuzu sorgulayacak  hakka sahip değildir, muhabir kişi.
 
       Ali Osman Konakçı'nın asla bir şirketi olmamıştır.Olmayan şirkete Kayyum atanamaz.YALANDIR.
     
     Ayrıca açılan dava nedeniyle vasiyet yerine getirilememiştir ibaresini KINIYORUZ.DAVA AÇMA,İNSANİ VE ANAYASAL HAKTIR. ÇÜNKÜ O VASİYETTE BİZİM MAHRUM OLMAMIZA SEBEP ONUR VE HAYSİYETİ ZEDELEYEN, YAPMADIĞIMIZ VE BABAMIZIN KENDİ İRADESİYLE YAZDIĞINA İNANMADIĞIMIZ SUÇLAMALAR VARDI. ÖRNEK BABALARINI KAÇIRMA POLİS OLAYI. BÖYLE BİR ŞEY YOKTUR.ÇÜNKÜ BELGESİ YOK.
   
      Ali Osman Konakçı 'nın vasiyeti bile 3. şahıslar tarafından kısmen çoğunluğu ve en önemlileri yerine getirilmemiştir.
   
     Gaziantepli iş adamı abdülkadir konukoğlu adlı şahsın "iş hayatı boyunca kendisine destek olan" ibaresi YALANDIR.Şahsıların babası gelip bizimle çalışmak istemiştir.Şahsın babasıyla  başlayan ticaret ilişkisi normal ticaret hayatında olan iş ilişkisidir.Fatura karşılığı ticaret yapılmıştır. Sanki, onların şubesi ya da onların sayesinde ayakta durma anlamına gelen bu cümleyi KINIYORUZ. Ali Osman Konakçı patron çocuğu değil, EŞİYLE BİRLİKTE ÇALIŞAN PATRONDU.1977 yılında EŞLER birlikte çalışmaya başlarken bu şahıslar yoktu.
    
    Dahası babam Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesin'de ölmemiştir. Ayrıca Lenf kanserinden değil, ileri derece baş-boyun kanseri olan Nazofrenks, ağır karaciğer kanseri  ve kemik kanserinden Özel bir hastanede vefat etmiştir.
 
     Bahri karataş 'ın  insanların gerçekleri bilme hakkı olduğunu diğer taraftan hangi gerekçe ile anlamadığımız  şekilde haber yapmasını çözemedik.
                                                               KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR.
                                                                               EVREN KONAKÇI

13 Mayıs 2017 Cumartesi

Başarısızlık Ve Tahammül

Linkedin'de yapılan bir özlü söz paylaşımı ve buna yorumum.
"Kariyerim boyunca 9000'den fazla başarısız atış yaptım, 300'den fazla oyun kaybettim, 26 kez oyun kazandıracak atışı ıskaladım. Çabaladıkça başarısız oldum, başarısız oldukça çabaladım. İşte başarımın sırrı..." Michael Jordan
Jordan'ın bu sözünü ve buna ek biraz daha uzununu "iş dünyasında" hep paylaşılıyor. Başarısızlıkta pes etmemek lazım; doğru."Ama bu kendini bağlayan bir işte olursa olmalı." Eski Lisanslı basketbol oyuncusu ve 16 yaşında Bölgesel lig takımında A takıma yükselen biri olarak söyleyeyim, başkalarını da bağlayan bir işte, kime bu kadar imtiyaz tanınır? Ancak Jordan'sanız! Yani basketbolu bilmeyenler için söyleyeyim ki diğer takım oyunları içinde geçerlidir; takımın yıldızı yani takımın sayı makinesi top kullanma hakkına en çok sahip olandır (detaya girmiyorum) ve son "topu" onlar kullanır!Başarısız oldun mu bir daha ki sefere, başarılı oldun mu kralsın! Başkalarını da bağlayan bir işte ve özellikle iş dünyasında para mevzusu ise başarısızlığa ne kadar tahammül edilir ya da edersiniz?
Yeşilçam'ın eski usta yönetmenleri, oyuncuları konuşmalarında ne kadar dar imkanlarla sahneleri çektiklerini anlatırlar ve tekrara düşmediklerini söylerlerdi! Yeşilçam'ın Türk milletinin gönlünde yeri anlatmaya gerek yok herhalde. Sahneyi çekmeden önce defalarca prova yaparlarmış. Bazen bir oyuncunun evinde toplanıp fazladan çalışırlarmış. Bu biraz onların hata yapmaktan çekindikleri için değil, işlerini ne kadar sevdikleri ve onları sevenlere daha iyisini verebilmek için. Bu birazda hata yapmaktan korkan hiçbir şey yapamaz ya da hatalarımla buralara geldim vesaire vesaire diye zırvalayanlar için. Hata elbette insana ders verir. Ama sürekli hata ya kasttır ya aptallık. Biraz da imkan meselesi!